KALEM
“Basın, milletin müşterek sesidir.Bir milleti aydınlatma ve uyarmada, bir millete muhtaç olduğu fikri, gıdayı vermede, özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan müşterek istikamette yürümesini teminde başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir rehberdir.”MUSTAFA KEMÂL ATATÜRK
4 Mayıs 2021 Salı
10 Mart 2017 Cuma
ŞAİR, ÇEVİRMEN; CEMİL CAHİT FARSAKOĞLU
CEMİL CAHİT FARSAKOĞLU
1938 Osmaniye /Bahçe doğumlu. İlkokulu Osmaniye / Bahçe'de, Ortaokulu Gaziantep / İslahiye, Liseyi Adana'da okudu. Düziçi Öğretmen Okulu'nu dışarıdan bitirdi. Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türkçe/Edebiyat Bölümü, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nin Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Çeşitli okullarda Edebiyat öğretmenliği yaptı. Mersin Belediyesinde çalıştı. Çeviriler yaptı. 2001 İçel Şairler ve Yazarlar Antolojisi'nde şiirleri ve biyografisi ile yer aldı. ''Güneşi Solumak'' adlı bir şiir kitabı vardır.
Sofia
Her tren gelişinde istasyona gel, demiştin
Trenlerden önce geldim Sofia,
Yaz kış, yağmur kar, demedim yetiştim
Pabucumun tabanları açıldı,
Bir aşk için çekilir mi bu ya?
.
Her zaman aynı yerde demirliyordum,
İnenleri, binenleri saydım birer birer sofia
Emin ol senden güzelleri de vardı,
Ama ben seni seviyordum,
İnsan bu kadar bekletilir mi ya?
.
Bir kız vardı danışma bürosunda saçları uzun,
Sana benzer bir yeri yoktu bu kızın Sofia,
Bakışı, gülüşü, işvesi, nazı vardı senden âlâ
Bilemezsin sen, neleri vardı o domuzun
Ama bunlar sana denir mi ya?
.
Makas başlarında her gece yeşil fenerler yanardı,
Gözlerini hatırlardım hemen Sofia,
Günde beş yolcu treni gelirdi bu istasyona,
Gözlerim pencerede seni arardı,
Birinde gelmedin, bari birinde gelseydin ya…
.
İlk beklediğim gün giydiğim elbisem soldu,
Düğmeleri döküldü birer birer Sofia,
Belki gelince beni tanıyamazsın,
Ne olduysa gençliğimle bana oldu,
Birini daha bulursun sen, olur ya…
.
Yıllardan sonra ümit etmediğim bir trenden indin,
Valizini ben taşıdım Sofia,
El açtım ekmek parası için sana,
Dün Roma’da elimi öpen sendin,
Beni unuttun, insan aşkını unutur mu ya?
.
Victor-Marie Hugo
Çeviri: Cemil Cahit Faksakoğlu
*
''GÜNEŞİ SOLUMAK''
Cemil Cahit Faksakoğlu
Yayınevi: Mersin Test-Teknik Dershanesi Yayınları.
Basım Yılı: 1998
Sayfa: 118
.
Victor-Marie Hugo
Çeviri: Cemil Cahit Faksakoğlu
*
''GÜNEŞİ SOLUMAK''
Cemil Cahit Faksakoğlu
Yayınevi: Mersin Test-Teknik Dershanesi Yayınları.
Basım Yılı: 1998
Sayfa: 118
''DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ''NÜN KÖKENİ...
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Adı da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlendi.
.
Fotoğraf: 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını öneren Clara Zetkin (solda) Rosa Luxemburg ile.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Adı da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlendi.
.
Fotoğraf: 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını öneren Clara Zetkin (solda) Rosa Luxemburg ile.
NOKTALAMA İŞARETLERİ'Nİ İLK KULLANAN ŞİNASİ'DİR...
''Dünya tarihine bakıldığında düzenli ve kurallı olarak ilk noktalama işaretlerinin Romalılar zamanında kullanıldığını savunanlar çoğunluktadır. Biz Türk dilinin tarihine inersek Köktürk (Göktürk) devletinde her kelime bitiminden sonra kullanılan iki nokta üstüste ile karşılaşırız. İslâmiyete geçişle oluşan Divan Edebiyatının hüküm sürdüğü Arap alfabesinin kullanıldığı dönemler boyunca Osmanlı'da sistematik noktalama işaretlerinin kullanılmadığı görülmekte. Bunun nedeni Arap Alfabesini harekesiz olarak kullanılması gösterilebilir.
.
Şinasi ve onun Tercüman-ı Ahvali/Mukaddime'si/ ile Anadolu'da, aynı Batı'daki gibi kurallı bir şekilde Noktalama İmlerinin/İşaretlerinin kullanılmaya başlandığı söylenebilir.''
.
Şinasi ve onun Tercüman-ı Ahvali/Mukaddime'si/ ile Anadolu'da, aynı Batı'daki gibi kurallı bir şekilde Noktalama İmlerinin/İşaretlerinin kullanılmaya başlandığı söylenebilir.''
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)