Mitolojide yer alan bir Yada Taşı vardır. Ama yağmur yağdırmak için yapılan törenlerin ana maddesini dualar teşkil eder.
Bu maksatla halk ya kırlara, tepelere, ya su kenarlarına gider, bazen de ibâdet yerlerinde toplanır. Bu sırada kurbanlar kesilir. Suya kuru at kafası ve taş atılır, dualar edilirken kollar yukarı ve ileri uzatılarak elin üstü havaya, avuçlar da yere doğru çevrilmiş olurdu. Duayı yapanın bu halde duran elleri üzerine dua süresince su dökülür, bu sular onun parmakları ucundan yere akar, damlardı.
Yağmur ve kar yağdırmakta (Yada Taşı) denilen taşın büyük rolü ve etkisinden bahsedilir. Bu taş üzerinde çeşitli efsaneler, Türk’lerden başka Yakın Doğu milletlerinin bazılarında da görülür. Araplar bu taşa (Hacer Ü Matar), Fars’lar (Senk-i Yede) derler. Çağatay’lar ise kelime farsça olmakla beraber (Yeşim taşı) Yakutlar Sata, Altaylı’lar Cada, Kıpçak’lar Cay demişlerdir.
Genel olarak halk bu taşa: Yada taşı, Cida taşı, Çurtus, Yağmur taşı ve Kaş adlarını vermektedirler. Nuh peygamber tufandan sonra gemisinden çıkınca Ham, Sam, ve Yâfes adındaki oğullarından her birini bir ülkeye göndermiştir. Yafes’i Türk ülkesine göndermezden önce bu Yada taşını vermiş, o da oğlu Türk’e bırakmıştır. Ama sonra Oğuz Han bu taşı elde etmiştir. Kaşgar taraflarında bu taşın beyazına (Ak taş), Karasına” da (Kara taş) derler,
Altaylı’lar ve Yakut’ların, yağmur ve kar yağdırmak kudretinde olan Şaman’ları da dualar okuyarak bu taşı kullanırlardı. Göç Destanında Dokuz oğuz’lardan (Buğu Tekin) e rüyasında Aksakallı bir ihtiyar tarafından bu taş verilmiştir. Yada taşı okunarak suya konursa yağmur yağdırır. Atın yelesine asılırsa serin rüzgâr estirir. Yangma atılırsa söndürür. R4 taş kar ve dolu da yağdırır. Kötü havayı iyi eder. Bir kabın içine kar yahut su konarak bu taş bırakılınca ne niyet edilirse o olur.
YAT: (Bir türlü Kam’lıktır.) (Kâhinliktir) belli başlı taşlarla (Yada taşı ile) yapılır. Böylelikle yağmur ve kar yağdırılır, rüzgâr estirilir. Bu, Türkler arasında tanınmış bir şeydir. Ben bunu yağma ülkesinde gözümle gördüm. Orada bir yangın olmuştu. Mevsim yaz idi. Bu suretle kar yağdırıldı ve Ulu Tanrının izniyle yangın söndürüldü.
YAŞIN : (Şimşek). Kimin yanında Kaş bulunursa ona şimşek dokunmaz demektir. Kaş lekesiz, saf bir beyaz taştır. Yüzüklere konur ve yüzüğün sahibine şimşek dokunmaz, çünkü yaradılışı böyledir. Bu bir beze sarılıp ta ateşe atılacak olursa, ne bez yanar, ne de taş… Bu sulanmıştır. Bir adam susadığı zaman bunu ağzına alsa susuzluğu giderir. Doktor Süheyl Ünver’in, Bazı kaynaklardan alarak, bu taş hakkındaki hikâyeler üzerinde yazdığı bir makaleden şu parçalar aşağıya alındı.
Bilgi için:1- http://tarihiyapi.tumblr.com/
2- http://ekstrembilgi.com/din/turklerin-gizemli-yada-tasi/
3-http://www.korkmuyor.org/efsanel…/turk-kulturunde-yada-tasi/
Bilgi için:1- http://tarihiyapi.tumblr.com/
2- http://ekstrembilgi.com/din/turklerin-gizemli-yada-tasi/
3-http://www.korkmuyor.org/efsanel…/turk-kulturunde-yada-tasi/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder